Kedi Davranışları Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

Çok sevdiğimiz tüylü dostlarımızı bazen çok yanlış anlayabiliyoruz.  Onlara dair pek çok asılsız rivayet dolaşıyor ve ister istemez bazen onların etkisi altında kalıyoruz. Artık düşündük ki kediler hakkındaki en yaygın dört efsaneyi ortadan kaldırarak doğruyla yanlışı birbirinden ayırmanın zamanı geldi.

Kedi

KEDİLERLE İLGİLİ YANLIŞ BİLİNENLER

Kedi davranışları bize ne anlatır? Kediler gerçekten eğitilmez varlıklar mı? Karınlarını açtıklarında bize ne söylemek isterler? Yavruyken sosyalleşmeye ihtiyaçları yok mudur? Kedi davranışları hakkındaki tüm gizemleri bu yazıda çözmeye çalışıyoruz…

YANLIŞ 1: KEDİLER EĞİTİLEMEZ

Kedilerin eğitilemeyeceği veya onları eğitmenin köpeklerden çok daha zor olduğu konusunda yaygın bir inanış var. Bu ifadelerin her ikisi de yanlış ve bir kedi dostları bunlara inandığında bu inanış bazı hataları da peşinde getirir. Kedilerinin eğitilemeyeceğini düşündüklerinde, onların davranış problemlerinin de çözülemeyeceğine inanırlar. Gerçek şu ki kedilerdeki birçok davranış problemi çözülebilir ve eğitilmeleri de hiç sanıldığı kadar zor değildir. Kedilere temel davranışlar (hedefe koşma, dikkat odaklama), bakım alışkanlıları (tırnak kesme, tüy tarama, taşıma kabında yolculuk) ve eğlenceli numaralar (yuvarlanma, çak bir beşlik) öğretilebilir.

Kedileri eğitirken bir hayvana ne yapmaması gerektiğini söylemek yerine iyiye, olumlu davranışlara odaklan. Olumluya odaklanan eğitimler öğrenmeyi hızlandırır, çünkü hayvanlar tekrar tekrar hayır demek yerine pozitif davranışlarını ödüllendirdiğinizde ne istediğimizi daha kolay anlayabilirler ve kedi davranışları da genellikle buna göre şekil alır. Bu yöntemler aynı zamanda eğitimi hem öğretmen hem de öğrenci için eğlenceli hale getirir. Aynı zamanda hevesli öğrenciler yaratır ve insan hayvan bağını güçlendirmenin yanı sıra, yaratıcılığı da teşvik eder. Davranışı durdurmak için kedinin sevmediği bir şey anlamına gelen caydırıcı ifadeler kullanmak (yani su püskürtmek, şok etmek, bağırmak, vurmak) tavsiye edilmez. Caydırıcı ifadeler kullanmak, kediye istenen davranışı öğretmez (kedi, davranışa girmeden önce etrafta olmamanızı beklemeyi öğrenir), kedin etkili bir şekilde iletişim kuramaz, korku ve endişeyi artırabilir ve kedi senden korkar. Bu da aranızdaki bağa zarar verir.

YANLIŞ 2: KEDİ SANA GÖBEĞİNİ GÖSTERDİĞİNDE OKŞANMAK İSTİYORDUR

Pek çok insan bunu görünce kedisinin onu okşamaya davet ettiğini düşünür. Ama aslında çoğu durumda kedi sırt üstü yatıp göbeğini açtığında sana söylemek istediği şey bu değildir. Kediler bazen savunmacı bir duruş sergilemek için sırtüstü dönerler. Bir kedi kaçamayacağını hissettiğinde, pençelerini ve dişlerini daha iyi kullanmak için sırt üstü yuvarlanacaktır. Bir kedinin karnı çok hassas bir bölgedir çünkü birçok hayati organı barındırır. Karnını ovduğunuzda kediniz sizi tırmalar veya ısırırsa bunu kişisel olarak almayın.

Kediler bazen oynamak istediklerinde de sırt üstü yatabilirler. Bunu hissettiğinizde tüy değneğini veya en sevdikleri kedi nanesi ortaya çıkarmanın tam zamanı demektir. Kedinle oynamak için ellerini ve ayaklarını kullanmaktan kaçın çünkü senin ellerinin ve ayaklarının oyuncak olmadığını öğrenmesi gerekir. Karnını gösterdiğini gördüğünde ona yaklaşmanın en uygun biçimi ellerini açık tutarak yavaşça yaklaşmaktır.Karnını sevmekten kaçın ve omuzlarını, kafasını ve çenesini okşa, kısa bir süre ama. Kedininin vücut dilini izle ve ilk bakışta gerginlik veya aşırı uyarılmayı gördüğün an ona saygı duyarak okşamayı bırak. Aşırı uyarılmanın yaygın belirtileri kuyruk seğirmesi, kulaklar ve bıyıklarda seğirmedir. Çoğu zaman “Beni artık rahat bırak!” anlamına gelir.

Kedinin Çeneni Isırması Ne Anlama Geliyor?

YANLIŞ 3: YAVRU KEDİLERİN SOSYALLEŞMEYE İHTİYACI YOKTUR

Yaygın inancın aksine, yavru kedilerin doğru bir şekilde sosyalleşmesi ve eğitilmesi, yavru köpekler için olduğu kadar önemlidir. Yavru kedilerin yaşamın ilk haftalarında 2 ila 7 hafta arasında değişen bir sosyalleşme dönemi vardır. Bu dönemde çevrelerinde neyin güvenli ve güvensiz olduğunu öğrenirler. Bazı sertifikalı kedi davranış danışmanlarının, veteriner hastanelerinin ve hayvan barınaklarının genellikle yavru kedi anaokulu adı verilen yavru kedi sosyalleştirme sınıfları bile vardır. Yeterince sosyalleşemeyen kediler yabancılardan saklanmaya, diğer evcil hayvanlardan korkmaya, yeni ortamlara yavaş adapte olmaya ve veteriner ziyaretlerinde korkulu ve agresif hissetmeye eğilimlidir. Bu kedilerin stresli ve / veya korkulu hale gelme ve çiş kaçırmaya başlama olasılığı daha yüksektir. Bu da insan-hayvan bağının zarar görmesine neden olabilir. Bununla birlikte iyi sosyalleşmiş yavru kedilerin dışa dönük, sosyal olma ve sorunlarla daha iyi başa çıkma becerilerine sahip olma olasılığı yüksektir.

YANLIŞ 4: KEDİLER KİNDAR HAYVANLARDIR

İnsanların aksine, kediler kin gütmez. Antropomorfizm, insan özelliklerinin bir hayvana veya nesneye atfedilmesi olarak tanımlanır. Genellikle hayvanların duygularını kedi beden dilini insan beden dili gibi yorumlarız. Bunu yapmak bizim için doğaldır çünkü kedilerimizle ilişki kurmak istiyoruz ve onları anlamaya çalışıyoruz. Ancak bu her zaman doğru sonuç vermeyebilir. Örneğin, bir kedi dostları kedilerinin tuvaletini kumu dışında başka bir yere yapmasını protesto olarak algılarsa, konuya olumsuz yaklaşabilirler ve bu da sorunu daha da artırır, aralarındaki bağı bozar. Bu davranışın gerçek nedenini anlamaya çalışıp stres, korku, endişe veya tıbbi sorun olarak ele alırlarsa konuya empatik bir şekilde yaklaşacak ve sorunu çözmek için ihtiyaç duydukları yardımı kediye sunacaklardır.

Kedinde anksiyete olduğunu düşünüyorsan bu yazımızı okumanı tavsiye ederiz.

Paylaşan heymypet