Denek Kediler ve Laboratuvarlarda Geçen Hayatlar

Aslında hayvan deneylerinin ne kadar korkunç olduğunu anlamamız için denek kediler ile karşılaşmamıza gerek yok. Zaten fare ve tavşan dostlarımıza yapılanlar ortada. Yine de belki durumun ciddiyetini daha iyi kavrarız diye, hadi evlerimizi paylaştığımız kedi dostlarımızın başına gelenlere kulak verelim.

Denek kediler arasından Wyonna

Kurtuluş ve Özgürlük Projesi’ni duymuş muydun? Keith isimli bir kadının 10 yıl önce denek kediler, köpekler ve tüm hayvanları kurtarmak için kurduğu dernekten  bahsediyoruz. Doğal olarak derneğin içi, kurtarılan ve özgürlüğüne kavuşan hayvanlarla dolu. Ancak bu hayvanların tümü, derneğe ilk adıma attıklarında insanlardan kaçacak yer arıyorlardı. Nedeni çok basit: hayvan deneyleri.

Keith, “Birçoğumuz kedi ve köpeklere de deneyler yapıldığından haberdar değiliz. Evimizin en şirin üyelerine sebepsizce her gün işkence ediliyor. Sadece Amerika’da 100.000 kedi ve köpek laboratuvarlarda sürekli acı çekiyor. Üstelik bu deneyleri uygulayan firmalar gerçekleri gizli tutma konusunda büyük çaba harcıyor. Ben de aksi için, dostlarımızın başına gelenler duyulsun diye uğraşıyorum. Özellikle de kedi ve köpekler söz konusu olduğunda.” diyerek kendini ifade etti.

Üstüne üstlük asıl sorun, deneyler bittikten sonra başlıyor. Deney yapan şirketler, patili dostlarımıza ömür boyu eziyet çektirmeye kararlı. Nitekim deneylerden sonra bile bu güzelim hayvanları bırakmıyorlar. Aksi takdirde, dostlarımıza uyguladıkları canilik gözler önüne serilecek. Onların korktuğu şey de tam olarak bu zaten. Peki bu firmalar hayvanlara nasıl sahip oluyor? Cevap: onları doğar doğmaz satın alıp “firma malı” olarak kayıt ettiriyorlar.

DENEK KEDİLER WYONNA, PHOEBE, AMELİA VE DAHA NİCELERİ…

Sırasıyla denek kediler Phoebe, Wyonna ve Amelia.

Neyse ki Keith gibi güzel insanlar, en azından ilk adım olarak deneylere maruz kalan hayvanları kurtarmaya yeminli. “Başlarda ufak bir kuruluştuk. Laboratuvarlar, gizlilik yeminleri ettiğimiz takdirde deney yaptıkları dostlarımızı bize teslim ediyorlardı. Fakat zaman geçtikçe büyüdük ve biz büyüdükçe laboratuvarlar bizden uzak durmaya başladı. Yoksa yaptıkları çok daha büyük kitlelere ulaşacaktı. Hatta işin korkuncu, birçoğu bana doğrudan ‘bu hayvanları size vereceğimize öldürürüz.” dediler.” dedi Keith.

Keith, “Kedilerin alışma süreci daha uzun oluyor çünkü çok daha kötü muamelelere maruz kalıyorlar. Ömürlerini kafeslerde geçiriyorlar ve insanlarla tek etkileşimleri iğneler, elektrodlar… Elimizden geldiğince onları rehabilite etmeye çalışıyoruz. Daha geçen hafta 20 kedi kurtardık. Bir müddet sonra hepsi derneğimizin vazgeçilmez üyeleri haline geliyor. Onlara yapılan tüm kötülükleri unutmaya o kadar hazırlar ki, gözleriniz dolar. Biraz ilgi, alaka ve sevgi ile hayatlarına adeta baştan başlıyorlar. Mesela Amelia, Phoebe ve Wyonna. Sevgi dolu mutlu kediler artık onlar. İlk geldiklerinde ise tek yaptıkları şey, bir şeylerin altına girip saklanmaktı. Ne kadar uzun sürse de, onları aramıza tekrar kazandırdık. Umarız ki büyümeye ve bu canları kurtarmaya devam ederiz.” diyerek sözlerini noktaladı.

Dememiz o ki, denek kediler köpekler veya tavşanlar fark etmez. Hayvan deneyleri, her türden dostumuza zorbalık demek. Bu başlığı taşıyan yazımızı okuyup dostlarımıza uygulanan işkenceye karşı biraz daha bilinçlenmek, hayvanseverler olarak en önemli görevlerimizden biri, haksız mıyız?

Paylaşan heymypet