Müzik ve Patilerin Gücü Adına: Her Mama, Bir Nota!

Şimdi sıkı durun! Sizleri bugüne dek sokak hayvanları gerçekleştirilen en güzel projelerden biriyle tanıştırıyoruz: Her Mama Bir Nota! Gelin bu şahane girişimi bizzat sahibi Sevgili Eda Kocatürk’ten dinleyelim…

hermamabirnota

Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Merhaba, ben Eda Kocatürk, 1995 yılında istanbul’da doğdum, 9 yaşında klasik gitar çalmaya başladım ve hayatımın ilerleyen döneminde bu hobime daha fazla vakit ayırmak istediğimi fark ettim. Uzunca bir hazırlık aşamasından sonra Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi’nde bir süre klasik gitar bölümünde okudum, sonrasında her zaman çok istediğim ve çok sevdiğim okulum, İstanbul üniversitesi devlet konservatuvarında klasik gitar bölümünü kazandım ve bu yıl mezun oldum. Uzun süredir klasik gitar, ukulele, oda müziği ve müzik teorisi dersleri veriyorum. Hayvanları çok seviyorum ve onlar için her zaman elimden geleni yapmaya çalışıyorum, çevremdeki patili dostlarımızı ailemle birlikte besliyoruz ve hayatlarını iyileştirmeye çalışıyoruz. Eğitim ve sevgi evde, aileyle birlikte başlar, kişinin kendi çabalarıyla büyür ve gelişir. Hayata geliş amacımın hayvanlara bir şekilde destek olmak olduğunu düşünüyorum. Bireysel çabalarımın yanı sıra birçok kez barınaklardaki yaşam alanını düzenlemede ve dostlarımız için kulübe yapımlarında gönüllü olarak yer aldım.

Biz hermamabirnota’yı keşfettiğimizde çok heyecanlandık! Bu şahane projeyi bir de sizden dinlemeyi çok isteriz. hermamabirnota nedir? Neyi hedefler, bize biraz anlatır mısınız?

Hermamabirnota hem müzik hem de hayvan severler için geliştirilmiş sürdürülebilir sosyal sorumluluk projesidir. Projemiz kapsamında çevrimiçi müzik enstrümanı, dans ve vokal eğitimleri veriyoruz, zaman zaman ustalık sınıfları ve seminerler düzenliyoruz, ders ücretlerimizi 15 kg kuru, kedi ve köpek mama fiyatlarına göre belirliyoruz. Gelen ders ücretlerimizi de sokaklarda yaşayan patili dostlarımızın mama, tedavi ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak için kullanıyoruz, ayrıca bir de mama kumbaramız var, öğrencilerimiz dilerlerse ders ücretlerimize denk miktarda mama göndererek de ödeme yapabiliyor. 30 dakika 45 dakika ve 60 dakikalık ders seçeneklerimiz bulunmakta. Hermamabirnota projemiz kapsamında ders veren tüm eğitmenlerimiz konservatuvar son sınıf öğrencisi veya mezunu gönüllü gençlerden oluşmaktadır. Her eğitmenimizin bir öğrencilik kontenjanı bulunmaktadir, şu anda 36 kişilik bir gönüllü eğitmen kadromuz var. Aynı anda iki veya daha fazla kişiye ders verebilecek eğitmenlerimize de küçük bir miktar ödeme yapıyoruz, salgın nedeniyle müzisyenler de çok zor durumdalar, böylece onlara da küçük bir destek sağlamış oluyoruz.

Ders alınabilecek diğer her yerden en büyük farkımız eğitim kalitemiz ve bizden alınan eğitimlerin, patili dostlarımıza yaşam desteğine dönüşmesidir.

Öncelikli olarak yerleşim alanları dışında hayatlarını sürdüren dostlarımıza bu desteği ulaştırmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin dört bir yanındaki gönüllülerle sürekli iletişim halindeyiz, onlar sayesinde birçok patili cana ulaşıyor ve bir öğün de olsa beslenmelerini sağlıyoruz. Her dersimizi yaptığımızda bir yerlerde, bir dostumuzun karnının doyduğunu ve tedavisinin yapıldığını bilmek, buna küçücük bile olsa katkı sağlayabilmek çok büyük bir mutluluk!

hernotabirmama

Bu projeyi hayata geçirmeye nasıl karar verdiniz, fikir nasıl doğdu?

Sokak hayvanlarının görmezden gelinmesi, sürekli olarak şiddet görmeleri, tedavi olamamaları, beslenememeleri hatta susuz kaldıklarını bilmek beni çok üzüyor. Salgın dönemiyle birlikte normalde yaptığımdan daha fazla besleme yapmaya başladım, sokağa çıkma yasakları ve lokantaların kapalı olması onları daha da muhtaç hale getirdi. Ben çok uzun zamandır bu projeyi düşünüyorum, çok uzun zamandır sokak hayvanları için konserler vermeyi ve düzenlemeyi planlıyordum. Bu tür konser/resital etkinliklerin süreklilik içinde yapılması, yapılsa bile istenilen desteğe ulaşılması pek kolay değil. 

Böyle bir şey yaparsam nasıl süreklilik sağlarım, nasıl daha fazla hayvana ulaşırım diye çok düşündüm, bizler gibi onların da beslenmek, barınmak, tedavi görmek sürekli olarak ihtiyaçları. 

Ben uzun süredir öğretmenlik yapıyorum ve bir şeyi öğrenmek, öğretmek bir süreç gerektiren bir iş, bunu hayvanlar için kullanmak sürekliliği sağlamak adına verimli olacağı kanısına vararak önce kendi kendime bunu yapmak istedim. Birkaç kişiye ders verecek ve ders ücretinin de belirli stk’lara gönderilmesini sağlayarak küçük de olsa katkı sağlayacaktım. Sadece bir konservatuvar öğrencisi olduğum için pek dikkate alınmadım iletişime geçtiğim stk’lar tarafından. 

Ben de bir proje olarak başlayayım belki ders vermek isteyen başka kişiler de olur diye düşünerek yakın arkadaşlarımla fikrimi paylaştım, çoğu gönüllü olarak ders vermek istediğini söyledi ve projeyi başlatmamdan 1 gün sonra ilk öğrencimiz için kaydımızı aldım. Eski öğrencilerimden birisi projeyi görünce çok beğendiğini ve hemen derslere başlamak istediğini söyledi, hepimiz çok mutlu olduk ve hemen ilk mama siparişimizi verdik. Projemizin ilk mamalarını İstanbul’daki patili dostlarımıza ulaştırarak projemizi 10 ocak 2021’de resmen başlatmış olduk!

Aradan geçen 8 ayda toplam 2007 kg yaş ve kuru mama alındı ve dostlarımızla paylaşıldı, 33 bin TL tedavi ve barınma desteği sağlandı. Ulaştığımız noktadaki hızımızla devam edersek 1 yılda 4 ton mama desteği sağlayabilmeyi umuyoruz.  Her gün bu projeye başladığım için mutlulukla güne devam ediyorum. 

Ülkemizde son zamanlarda yaşadığımız üzücü olaylarda, afet bölgelerindeki dostlarımıza da mümkün olduğunca mama ve tedavi desteği sağladık, sağlamaya da devam ediyoruz. 

Sizi bir dernek olarak mı değerlendirmeliyiz?

Hayır, biz bir dernek değiliz. Süreklilik sağlayabilen bir sosyal sorumluluk projesiyiz.

Biz konservatuvar mezunu, müzisyen ve öğretmenlik mesleğini yapan hayvan sever gençlerden oluşan bir topluluğuz. 

Derneklerin üyeleri olur, aidatları olur, destekleyicileri olur. Genellikle (gördüğüm kadarıyla) belli kişilere, bölgelere destek sağlar, yardım ederler. Bizim amacımız, hiçbir derneğe, vakıfa, kuruma bağlı olma şartı aramadan, yerleşim alanı dışındaki (özellikle Şırnak, Afyon, Van, Konya, Silivri, Ankara Tunceli şehirleri) ve fazla sayıdaki dostumuzu gönüllü olarak besleyen, onları koruyan ve tedavi ettiren kişilere destek olmaktır. Patili dostlarımızdan görünmeyenleri görmek, görünür hale getirmek ve kaliteli bir şekilde yaşamalarını sağlamak asıl hedeflerimizdendir.

Geçtiğimiz günlerde projemizi daha görünür kılmak ve daha özgürce hareket edebilmek adına Toplum Gönüllüleri Vakfı Çatısı altında sürdürme kararı aldık, faaliyetlerimize öncesindeki gibi devam ediyoruz. Yasal olarak bağış alabilmek adına fonzip hesabımız bulunmakta, gelen nakit ders ücreti ve bağışlarımızı buradan veya çok acil olduğu zamanlarda veteriner klinik ibanlarına, barınaklara ve stk’lara direkt ulaştırılmak üzere yönlendirmesini yapıyoruz.

Müzik ve hayvanlar olmasa dünya kesinlikle yaşamaya değer bir yer olmazdı bizce. Bu iki kavram sizin kafanızda nasıl ilişkileniyor?

Bu iki kavramın birleştiği en büyük noktanın sevgi olduğunu düşünüyorum. Her ikisi de insan ruhunu iyileştiren, güçlendiren kavramlar. Her duygumuzu yaşamamızı kolaylaştıran, kendimizi en iyi anlatabileceğimiz, ifade edebileceğimiz, kötü hissettiğimizde sığındığımız yer müziktir. Hayvanlar da tıpkı müzik gibi sevmeyi bilen kişilerin ruhuna iyi gelir, ikisinin de iyileştirici, güçlü enerjisi bizi hayata bağlayan en büyük etkenlerdir. Bir kediye olan sevginizi göstermek için kafasını okşadığınızdaki o enerji akışı her iki taraf için de büyük bir haz kaynağıdır, sizi istemsizce sakinleştirir o tatlı sakinliğin verdiği ruhsal arınma yeryüzündeki güzelliklerin farkındalığını arttırır.

her nota bir mama

 

Sizce hayvanlar müzik dinlemekten hoşlanıyor mu? Müziğe karşı tepki veriyorlar mı?

Hayvanların kesinlikle insanlardan daha iyi bir dinleyici olduğunu düşünüyorum, keşke onlara da enstrüman çalmayı öğretebilsek ☺ bu konuda çok hevesli olacaklarına eminim! Hatta sosyal medyadan gördüğüm kadarıyla çoğu denemeler yapıyor ☺  Müziğe karşı tepki vermenin ötesinde birçoğu müziğe eşlik ediyor, müzikle dans eden kuşlar, müziklerin ritmine uyum sağlayan kediler köpekler… Çiftliklerde yaşayan hayvanların müzik dinlerken verdikleri tepkiler ve hatta bunun vücutlarında yarattıkları olumlu etkiler göz ardı edilemez.

İlerleyen dönemlerdeki planlarınızdan bize biraz bahsedebilir misiniz?

Salgın döneminde hayata geçen bir proje olduğumuzdan şimdilik tüm etkinliklerimizi çevrimiçi gerçekleştiriyoruz. İlerleyen günlerde düzenleyeceğimiz çevrimiçi konserlerimiz olacak. Sağlıklı günlere ulaştığımızda da yüz yüze dersler, ustalık sınıfları, konserler ve seminerler düzenlemeyi planlıyoruz. Daha sonraki dönemlerde öğrenci yoğunlukları olduğunda toplu dersler de yapmayı planlıyoruz, toplu derslerde sadece belli dönemlerde sınıflar oluşturulup devam eden eğitimler olacağından biraz daha zamanı var. Küçük küçük ürün satışları yaparak yine elde edilen karları da projemize katkı sağlamak amaçlı kullanmayı, gittikçe daha da büyümeyi ve daha  fazla patili dostumuza ulaşmayı hedefliyoruz. Belediyelerin veterinerlik ve barınak hizmeti sağlamadığı ilçe ve köylerde barınak ve veterinerlik hizmetleri sağlayabilmeyi planlıyoruz, en çok da kısırlaştırma konusu üzerinde durmak istiyoruz. Günden güne artan hayvanlara şiddet haberleri, artan hastalıklar ve afetlerle yaşam kaliteleri daha da azalıyor. Duyarlı insan sayısı da çok az olduğundan, yasalarımızın korumada yetersiz kaldığından, kısırlaştırma yaşam kalitelerini arttırmak adına büyük önem taşıyor. 

Enstrüman öğrenmeye başlamanın yaşı var mı sizce? Her yaştaki okurumuz hermamabirnota’nın kapısını çalabilir mi?

Hobi amaçlı enstrüman öğrenmenin bir yaşı yok, tabii ki seçimlerimizi fiziksel özelliklerimizi göz önünde bulundurarak yapmakta fayda var. Çok küçük yaşlarda fazlaca güç gerektiren enstrümanlarla başlamak doğru olmayacağı gibi, çok ileri yaşlarda da sağlık kalitemizi göz ardı etmeden seçimlerimizi yapmalıyız. 

Her yaştaki ve seviyedeki müzik ve hayvan sevgisiyle yaşayan, öğrenmeye hevesli öğrenci adaylarımızı bizimle iletişime geçmeye ve sayfamızı incelemeye davet ediyorum. 

Hiçbir müzik bilginiz yoksa da bizden ders alabilirsiniz, konservatuvara hazırlanacaksanız da, eğitmenlerimizin hepsi kendi alanında sizi en iyi şekilde yönlendirecektir.

Branş çeşitliliğimiz oldukça fazla; piyano, gitar, keman solfej, bağlama, akordeon, ukulele, zeybek, yan flüt, kanun, armoni, basgitar, kabak kemane, akustik gitar, modern dans, bale, bateri, trompet, kontrbas, çello, klarnet, ney, arp, obua, orff,  elektro gitar, vokal koçluğu ve şan derslerimizle müzik ve hayvan severler için kesinlikle uygun bir şeyler bulacağımıza eminiz. 

Herkesi sayfamızı incelemeye ve patili dostlarımız için bize ve onlara bakan gönüllülere direkt olarak destek olmaya davet ediyorum. Projemize yer verdiğiniz ve güzel sorularınız için çok teşekkür ediyorum. ☺

Paylaşan heymypet