Kedilerin gelişmiş duyuları harika çalışan oldukça karmaşık mekanizmalardır. Yavru kedilerin beş duyuları hakkında büyüleyici gerçekler… Bazı gururlu kedi sahiplerinin iddia ettiği gibi gerçekten kedilerin altıncı hisleri var mıdır?
Piyano çalmaktan ters taklalar atmaya, yerçekimine meydan okuyarak ağaçlara tırmanmaya kadar, kediler etkileyici yetenekleriyle bizi sürekli şaşırtıyorlar. Ancak bu şaşırtıcı becerilerin arkasında, binlerce yıl boyunca sinsi sinsi dolaşan keskin kedi duyuları var. Tüm duyuları o kadar keskin ve öylesine sofistike ki… Bu yazıyı okuduktan sonra onların bizden çok daha gelişmiş canlılar olduğuna inanacaksın.
Kedilerimizin anten gibi çalışan bıyıkları, çanak anten görevi gören kulakları ve burnu en duyarlı köpekleri bile yenen çift koku mekanizması var. Kedilerin duyusal dünyası oldukça ilgi çekicidir. Ayrıca birçok yönden de benzersizdir. Kedi duyularının dünyayı canlı bir odak noktasına getirmek için nasıl birlikte çalıştığını öğrenmek ve bu süreçte bazı büyüleyici gerçekleri keşfetmek için okumaya devam et.
Kedilerin Koku Alma Duyuları
Bir kedinin kokuları algılama şekli, bizimkine pek benzemiyor. Onların burunları insan burnunun sahip olduğundan neredeyse 40 kat daha fazla kokuya duyarlı hücreye sahip. Bir kedinin koku alma duyusu, bazı araştırmacılara göre bu konuda nam salmış köpeklerden bile üstün. O derece harika ve karmaşık bir mekanizma. O zaman bir kedinin çevresini anlamak için görme duyusundan çok burnunun keskinliğine güvenmesi şaşırtıcı değil. Çevrelerini tanımak için bu yüzden sık sık her yeri koklarlar. Anne-yavru arasında bağ kurmadan avlanmaya, çiftleşmeye ve çevreyi keşfetmeye kadar, bir kedinin koku alma duyusu, hayati bilgileri toplamak için en güvendiği araç. Bu kadar muhteşem özelliklere sahip bir duyuya böylesine güvenmeleri de şaşırtıcı sayılmaz öyle değil mi?
Sosyal etkileşimlerin dışında, bu güçlü koku alma duyusu, bir kedinin isteyebileceği en iyi av araçlarından biri. Kediler herhangi bir tehlikeden şüphelenmeden çok önce avlarını tanımlar. Aynı şey mutfak dolabının arkasında iyi gizlenmiş olarak duran kedi maması için de geçerlidir. Onların herhangi bir şeyi görmemeleri onu keşfetmelerine engel değil. Çünkü bıçak gibi keskin burunları var ve gözleri görmese de o mama paketini bulabilirler.
Kedilerin Koku Duyuları Hakkında Şaşırtıcı Bir Gerçek
Kediler, harika bir süper güç olan ve hayvanlar aleminde oldukça nadir görülen ikili bir koku mekanizmasına sahip. Diğer hayvanlar gibi kedilerin de havadaki aromaları almak için düzenli koku alma (koku) reseptörleri var. Ancak kedilerin ağzının çatısında yer alan ve vomeronazal organ adı verilen ikinci bir “burnu” var. Normal koku reseptörlerinin algılayamadığı feromon imzalarını topladığı için bunun biraz farklı bir kullanımı vardır. Bu feromonlar sosyal, çiftleşme ve bölgesel bilgiler için önemlidir.
Sosyal Medyada Bizi Takip Et!
[elfsight_social_icons id=”1″]
Kedilerin Görme Duyusu
Bir kedinin görme yeteneği onlara bir sanat eseri yaptıramayabilir. Ancak iş gece yarısı avlanmaya gelince, kedinin gözleri mükemmel görür. Bu görme yeteceği, geniş görüş alanı ve hareket algılama yetenekleri onları çok yetenekli avcılar yapar. Kedilerin karanlıkta görme yeteneği konusunda yürütülen bir araştırma ilginç gerçekleri gözler önüne serdi. Onların geceleri bu kadar iyi görebilmelerine izin veren şey, insanların bile algılayamadığı ultraviyole ışığı görebilmeleriymiş meğer. Ancak çoğunlukla akşam ve gece avcıları oldukları için gün ışığı görmeleri daha az keskin. Ayrıca, yakın görüş konusunda da özel bir yetenekleri vardır. Bu nedenle kendilerine daha yakın nesnelere çok iyi odaklanabilirler. Ancak çok uzaktaki nesneleri görmede biraz zorlanabilirler.
Kedilerin Kör Noktaları
Kedilerin keskin gözlerine rağmen aceleyle koşan bir fareyi gözden kaçırma ihtimalleri olabilir. Çenelerinin hemen altında bir kör nokta olduğu ortaya çıktı. Yani, eğer yavru kedin burnunun dibindeki şeyleri göremiyorsa, artık sebebini biliyorsun.
Kedilerin İşitme Duyuları
Kedilerin vahşi doğaları iyi tasarım gerektiriyor. İşitme duyuları da bu kusursuz tasarımın bir parçası. Yerdeki yaprakların çıkardıkları küçük bir hışırtıyı biz insanlar fark edemeyebiliriz. Ancak kediler hemen kulaklarını kaldıracak ve nereden geldiğini anlamaya çalışacaktır. Bir kedinin koni şeklindeki kulakları, çok çeşitli frekansları duymalarına yardımcı olan bir uydu çanağı gibi çalışır. Aslında, biz insanlar da dahil olmak üzere çoğu memeliden daha fazla sayıda frekansı duyabilirler.
Bir kedinin dış kulağının şekli, iki görevi bir arada yerine getirir: orta ve iç kulağa iletilirken sesi yükseltmeye yardımcı olur ve sesin tam olarak nereden geldiğini tespit eder. İşitme, özellikle ava çıkarken veya avlanmaktan kaçınmak için kullanışlıdır. Bu nedenle bu kedi hissinin etkileyici bir algılama mekanizması olarak evrimleşmesine şaşmamalı.
Yavru kedin beyazsa ve mavi gözleri varsa, kedilerin işitme duyusu ile diğer kedi sahiplerinden daha fazla ilgilenirsin. Bu spesifik kediler, kedi severler tarafından ayrı bir sınıfa konulmuştur. Beyaz ve mavi gözlü oldukları için iyi işitmedikleri düşünülür. Bazı beyaz kedilerin genetik sağırlığa daha yatkın olduğuna dair bazı kanıtlar olsa da, bu görünüşe sahip tüm kediler için geçerli değildir.
Kedilerin Tat Alma Duyusu
Kedilerin çoğu duyuları çok hassas olsa da, en tuhaf olanı tat alma duyusudur. İnsanlar 9000’den fazla tat alma tomurcuğuna sahipken, kediler sadece birkaç yüz tat tomurcuğuna sahiptirler! Bu, kedilerin örneğin tatlı hiçbir şeyi tadamayacakları anlamına gelir. Bununla birlikte, çoğu, artan koku alma duyularının da kötü tatlarını telafi ettiğine inanılıyor.
Yine de kedinden uzak tutman gereken bir şey limon veya kahve gibi acı şeylerdir. Acı sinyaller tehlikeli veya zehirli yiyecekler olarak yorumlandığından, tat alma tomurcukları bu tadın hayranları değildir. Kedileri mobilya veya yaraları ısırmaktan ve çiğnemekten caydırmak için bazen acı sıvıların ve spreylerin kullanılmasının nedeni budur.
Uzmanlar, kedilerin tatlı yiyecekleri algılamalarını sağlayan tatlı genden yoksun olduğuna ve bu durumdaki tek memeli olabileceklerine inanıyor. Bazı ebeveynler, kedilerinin tatlıya düşkün olduğuna yemin etseler de, bu tatlı yiyecekleri onlar için çekici yapan şeyin tatlılığının kendisi değil, yağ içeriği olması çok olasıdır.
Kedilerin Dokunma Hissi
Kedinin gelişmiş dokunma hissi, vizyonunu desteklemek ve geliştirmek için her zaman oradadır. Patilerinin uçlarındaki minik pembe yüzeyler oldukça hassastır. Bıyıkları, bir kedinin güvenilir radarıdır ve mesafeleri doğru bir şekilde ölçmelerine yardımcı olan dokunma alıcıları olarak çalışır. Kedinin imkansız derecede dar alanlarda başarılı bir şekilde gezindiğini veya ince çıkıntılar üzerinde zarif bir şekilde sıçradığını görürseniz, bunu bıyıklarına borçludurlar. Bıyıkları onların denge mekanizmaları gibi çalışır.
Burun ve patilerinde de dokunma alıcıları bulunur. Bir kedinin kürkü, her zaman duyusal bilgileri topladığı için dokunma hislerine ciddi oranda katkıda bulunur. Bu nedenle kedin, okşadığın zamanlarda sürekli mırıldanarak tepki verir.
Muhtemelen kedinin bıyıklarının yüzlerinde bir aksesuar olduğunu düşünüyorsun. Halbuki değil. Vücutlarının dengesini sağlayan şey bıyıkları. Hatta ön ayaklarında da bıyık bulunduğu ortaya çıktı. Kedilerin çok fazla kovalama ve avlanma yaptığı genetik geçmişleri var ve ön bacak bıyıkları, yakalamak üzere oldukları avın konumunu tespit etmek için oldukça büyük önem taşır.
Kedilerin Altıncı Hisleri
Kediler gizemli yaratıklardır. Çoğu ebeveyn, kanepeye bu kadar dikkatle baktıklarında ne gördüklerini veya patileriyle havada ne yakalamaya çalıştıklarını merak ederler. Yavru kedi davranışını tam olarak açıklayamıyoruz, bu yüzden birçok ebeveyn, her şeyi açıklayabilecek özel bir yeteneğin, bir kedinin altıncı hissinin olduğuna inanıyor. Bazı kedi severler, kedilerinin yakın bir tehlikeyi tahmin ettiğine veya görünmeyen kişilerle iletişim kurduğuna tanık olduklarını iddia ederler. Ancak yine de, kedilerin olağan beş duyusunun ötesindeki şeyleri algılayabildiğine dair sağlam bir kanıt yok.
Ama sevgili kedilerimizin güvenebileceği, onları sihire oldukça yaklaştıran önemli bir nokta var. Araştırmalar, bir yavru kediyi otistik bir çocukla veya hatta bir bunama hastasıyla eşleştirmenin son derece faydalı olabileceğini ortaya koyuyor. Kedi ile bir hastanın bağlantısı hayatları değiştirebilir. Bu nedenle kediler, altıncı hisleri olmasa dahi harika yaratıklardır.
İşte bu kadar. Patili dostlarımızın ne kadar muhteşem duyu organları olduklarını öğrenmiş olduk. Onların neden özel canlılar olduğunu artık daha iyi anladığımızı umuyoruz. Kedilerin tüm duyu organları birbirinden güçlü ve keskindir. Dünyayı algılayış biçimleri bizden oldukça farklıdır.