Dünyanın yörüngesinde tur atan ilk canlı olmak hiç kolay değil. Uzay mekiğinin içi fazla sıcaktır, vücuduna kramplar girer, korkarsın, acıkırsın ve daha niceleri… Zaten Husky-Spitz kırması Laika’nın başına da aşağı yukarı bunlar geldi. Uzay köpeği Laika, 64 yıl önce bir nisan günü, öleceğini bile bile uzaya yolculuk etti.
Her şey o zamanlardaki SSCB Lideri Khrushchev’in Sovyetler’in 40. yılını kutlama sevdası ile başladı. Sonuçta dünyaya iletmek istediği bir mesaj vardı: SSCB’nin ne kadar güçlü olduğu. Sputnik 1’den elde ettikleri tecrübelerle mühendisler, hızlıca Sputnik 2’yi inşa ettiler. Sputnik 2’nin motorları ve itme gücü çok daha fazlaydı. Fakat bununla paralel olarak, ağırlığı da ilk prototipin 6 katıydı. Maksimum 1 hafta boyunca uçabilecekti ve birçok aksilikle karşılaşmak işten bile değildi. İçine ne konursa konsun, geri dönmeyecekti.
Yine de “bilim uğruna” gemiye Laika’yı koyup yaşadıklarını gözlemlemeyi tercih ettiler. Mekiğin rotası 1 haftalıktı, halbuki ağırlık yüzünden Laika’ya sadece bir öğünlük mama ayırabildiler. Ancak mühendislerin hesaplarına göre zaten Laika açlıktan ölene kadar yaşamayacaktı bile. Oksijen yetmezliğinden ötürü acısız bir ölüm bekliyordu onu.
PEKİ UZAY KÖPEĞİ LAİKA NASIL SEÇİLDİ?
Bilim insanları şlk olarak, daha hafif oldukları için dişi köpeklere yöneldi. Dişiler arasından da emirlere itaat eden ve sakin kalan adaylar belirlediler. Sonra da uzun bir eğitim başladı. Patili dostlarımız günlerce ve hatta haftalarca basık kapsüllerde eğitim gördü. Değişken koşullara nasıl yanıt verdikleri incelendi. Tüm bu testlerden başarıyla geçen köpeğin ismi Kudryavka’ydı. Onu ulusal radyo programına çıkardıklarında patili dostumuz sürekli havlamaya başladı. Laika ismini de buradan aldı, çünkü Laika Rusçada “havlayan” demekti.
Laika seçildikten sonra bilim insanları dostumuzun vücuduna birçok bilimsel alet yerleştirdi. Bu aletler kan basıncı ve kalp ritmi gibi hayati fonksiyonları ölçüyordu. Mekik kalkış yaptıktan sonra işler Laika için pek olumlu ilerlemedi. Kalp ritmi üç katına çıktı ve dostumuz hızlı hızlı nefes alıp vermeye başladı. Sovyetler, dostumuzun tam olarak ne kadar süre hayatta kaldığını takip edemedi. Ancak aşırı yükselen sıcaklığı hesaba katarak, pek uzun süre yaşamadığını varsaydılar.
Patili dostumuz uzaya insan yollama hareketinin yolunu açan hayvan olarak nam saldı. Yine de bile bile ölüme gönderilmesi, o dönemlerde dahi birçok hayvanseveri rahatsız etti. Protestolar düzenlediler ve Laika için sokaklara döküldüler. Hatta günümüzde hala Laika isimli hayvansever bir dergi yayım yapmaya devam ediyor.
Uzay köpeği Laika, kahramanlığından ötürü Rusya’da da önemli bir halk kahramanı konumunda. Heykellerinin yanı sıra, Mars’ta onun ismi verilen bir krater dahi var.
Ne olursa olsun, bile bile ölüme gönderildiği gerçeği boğazımızın düğümlenmesine yeterli oluyor. İki devletin karşılıklı hırsı uğruna, ya da belki bilim adına bir köpeğin canını almaya değer mi? Asıl soru da bu işte. Hayvan hakları dünya tarihinin her noktasında sorgulamaya ve geliştirmeye açık. Benzer bir şekilde, hayvanlar üzerine deney yapmayan markalarla ilgili yazımıza buradan ulaşabilirsin.