Kedileri Nasıl Sevmeliyiz? Bilim Dünyası Bunu Da Yanıtladı!

Kedin keyifli keyifli sana doğru geliyor. Kafasını bir iki seviyorsun, hoşuna gidiyor gibi gözüküyor ancak aniden eline yapışıp ısırmaya başlıyor. Bu hikaye tanıdık geldi değil mi? Belki de patili dostunu yanlış seviyorsundur? Kedileri nasıl sevmeliyiz peki?

kediler neresinden sevilmekten hoşlanır

Kediler neresinden sevilmekten hoşlanır, neresine dokunulmasına kızarlar bunları bilmek zor değil aslında. Onları anladığımızı zannediyoruz fakat ertesi gün, bildiğimiz her şey yanlış çıkabiliyor. Onlara yönelik kendi içimizden gelen şekilde, doğal davranışlar sergiliyoruz. O tatlı tatlı bize doğru gelirken şöyle bir uzanıp kafasını okşayıveriyoruz mesela.  Sonuçta “kedileri nasıl sevmeliyiz acaba” diye düşünecek halimiz yok ya? Ya da var mı acaba… Galiba en iyisi, patili dostlarımızı mercek altına alan bilim dünyasını can kulağı ile dinlemek. En azından bu çılgın ve tatlı canlıları daha nesnel bir şekilde ele alıyorlar.

İnsan-kedi ilişkisinin 4000 yıllık bir geçmişi var. Şöyle bir baktığımızda birbirimizi karşılıklı olarak anlamak için yeterli bir süre gibi gözüküyor. Ancak durum pek de öyle değil. İngilizce bu kaynağa göre, evcil kediler vahşi atalarının genlerini büyük oranda koruyor. Yani hala zaman zaman kendilerini vahşi kedi zannediyor o evlerimizdeki minik dostlarımız. İş bu ya, bizim vahşi kediler de direkt olarak iletişim kurmaya pek alışkın değil. Görsel yöntemler, koku veya birtakım kimyasallar sayesinde iletişim kuruyorlar. Bundan ötürü sosyal ilişkileri biraz “kıt”.

Biz insanlarda ise durum tam tersi. Dokunmak, bizim için tam bir sevgi ifade etme aracı. Üstüne üstlük, genetik kodlarımız da bebek-vari canlıları şirin bulmaya yönelik. Kedilerin yüz hatları ise bize kısmen bebekleri anımsatıyor. Biz de kendimizi kaptırıp kedilerin aşina olmadığı bir dilde onlara yaklaşıyor, alıp kucaklıyor mıncıklıyor sıkıştırıyoruz. Kendi doğalarına uygun olarak, yani doğal olarak, patili dostlarımız da bu tarz bir yaklaşımı “bunaltıcı” buluyor.

KEDİLERİ NASIL SEVMELİYİZ PEKİ?

Tamam da, o zaman neden mırlıyorlar diyebilirsin. Sonuçta fiziksel teması hiç sevmiyor değil patili dostlarımız. İşin ilginci, bazı kediler sahiplerinin fiziksel temasından hoşlanmasa bile bizi tolere ediyor. Yani bu konu gerçekten kediden kediye ve durumdan duruma göre değişiyor. Yine de şöyle bir not düşelim: “kedinin seni tolere ediyor olması, mutlu olduğu anlamına gelmiyor”. Nitekim böylesi durumlarda kedilerin stres seviyesi artıyor. Patili dostlarımızın bizi tolere edip etmediklerini anlamak için onların beden dilini iyi okumalıyız. Tabi bir de kedileri nasıl sevmeliyiz konusunu netleştirmeliyiz. Önce buradan başlayalım, sonra beden diline geçelim.

Kedileri severken en çok dikkat etmemiz gereken şey, kontrolü büyük oranda patili dostumuza bırakmak ve ona seçenekler sunmak. Onu severken vücudunun farklı noktalarına dokunarak nereleri sevip sevmediğini kısmen anlayabilirsin. Eğer tek bir yerde ısrarcıysan ve kedin o noktadan hoşlanmıyorsa, birkaç saniye sonra elinde diş izleri görebilirsin. Bu yüzden en mantıklı karar, ne kadar süre seveceğinden nereleri seveceğine kadar birçok değişkeni kedine bırakmak. Araştırmalara (İngilizce) göre kediler kendilerini sevdirmek için insanlara yaklaştığında, sevme süresi çok daha artıyor. Yani ısrarcı olmayı bırakıp kedinin sana gelmesini beklemek en iyisi.

Peki nereleri sevmeliyiz? Kedilerin bir çoğu, bedenlerinden çok yüz bölgelerinin sevilmesinden hoşlanır. Kulaklarının bittiği yerler, kafalarının üstü, çene altı ya da yanaklar oldukça ideal. Şöyle bir grafik hazırlamıştık:

kedileri nasıl sevmeliyiz

Bu burada dursun. Genel olarak, farklı yerlere yavaş yavaş ve az dokunarak kedinin beden dilini kontrol ederek ilerlemek şart. Gelelim beden dili meselesine.

Sevilirken Keyif Alan Kediler:

  • Kuyruğu yukarıda olur ve sağdan sola sallanır.
  • Mırlar ve patileri ile sana “masaj” yapar.
  • Bedeni gergin durmaz, kulaklar öne yatıktır.
  • Eğer durursan, seni kafasıyla hafifçe iter. Bu devam demek.

Keyif Almayanlar:

  • Kafasını ve bedenini başka yöne çevirir.
  • Bitmesini bekler, fiziksel yanıtlar vermez.
  • Kafasını sağa sola sallar, sürekli göz kırpar.
  • Kuyruğu hızlıca savurur ve sağa sola vurur.
  • Kulaklar geride ve düz durur.
  • Son olarak tabi ki, ısırıklar.

Kedileri nasıl sevmeliyiz konusu gördüğün gibi çetrefilli bir konu. Biz de elimizden geldiğince birçok noktaya temas ederek konuyu netleştirmeye çalıştık. Patili dostunun mutluluğu için sırada, kedilerin haz etmediği diğer durumları öğrenmek var. Senin için kedinin pek de hoşlanmadığı 7 durumu kaleme aldığımız yazımıza bir göz at deriz!

Paylaşan heymypet