İlk olarak isim verelim: kaybolan kedi dostumuzun ismi Panda. Kendisi tam bir maceraperest. Halk arasında “smokin” dediğimiz türe mensup bu dostumuz, Washington’daki mahallesinde pek seviliyor. Normalde her gün mahallede şöyle bir tur atıp, çok geç olmadan evine dönme alışkanlığına sahip. Fakat bu sefer çıktığı yolculuktan geri dönmesi biraz zaman almış anlaşılan.
Panda günlük gezintisinden dönmeyince, patili dostumuzun sahibi Christina Clevenger, “Hemen mahalleye ilanlar verdik.” diyor. İki hafta boyunca ilanlardan ses soluk çıkmayınca, Christina ve eşi dostlarından ümidi kesmek üzereymiş. Ta ki çift, onları şoke eden haberi alana dek.
KAYBOLAN KEDİ PANDA KARGO ŞİRKETİNİ BEKLİYOR
Panda’yı Alaska’dan getirmek için Christina ve Washington’daki United Angels kuruluşu ciddi çaba harcıyor. Sonuçta bu kademeli bir işlem: kargo şirketine ulaşmak, Panda’yı yolculuğa hazır hale getirmek, yolculuk yapacağı firmayı ve koşulları ayarlamak ve daha nicesi… Christina, “United Angels sağ olsun, Panda’yı geri getirme işlemlerimiz sorunsuz ilerledi. Biz tek başımıza olsak bu kadar hızlı halledemezdik her şeyi. Onu getirmek için gereken parayı da onlar topladı, sağlık sorunlarını da karşıladılar. Sonuçta dostumuz konteynırda günlerce aç ve susuz kilitli kalmış.” diyor.
Kaybolan kedi Panda bu çılgın macerasını birkaç gün önce sonlandırıp sonunda ailesine kavuştu. Onu havaalanında karşılayan Christina ve eşi, tüm süreci ‘delilik ama iyi biten bir delilik’ olarak tanımlıyor. Dostunu kurtarmak için seferber olan herkese de teşekkürlerini sunuyor. Panda ise özgürlük hakkını maalesef yitirdi. Artık keyfince etrafta gezip tozamayacak. “Yaramazlık yapmadan önce düşünecekti bunu.” diyor sahipleri.
Biz de bu ilginç hikayenin sonuna geldik böylelikle. Empati kurmaya çalıştığımızda aklımız almıyor, Van’da kaybolan kedinin Edirne’de çıkması gibi bir durum herhalde… Gerçi bu hikayenin bir benzeri Türkiye’de de yaşandı. Panda’nın yerli versiyonu kedi Minnoş’un hikayesine buradan ulaşabilirsin!