Hayvanlar İçin Klasik Koşullandırma

Ancak kedileri anlayarak ona bir şeyler öğretebilirsin. Klasik koşullanma da bu öğretme yollarından biri. Peki, hayvanlar için klasik koşullandırma taktiği nasıl uygulanır?

klasik koşullandırma

 

 

Hayvanların nasıl öğrendiğini anlamak, davranışlarını etkilemek ve yorumlamak için kilit nokta. İnsanlar öğrenmeyi kasıtlı olarak hayvanları eğitirken (örneğin köpeklere oturmayı veya gelmeyi öğretmek) gerçekleşen bir şey olarak düşünme eğiliminde olur. Ancak öğrenme her zaman gerçekleşir. Bir köpeğin veya kedinin hayatı boyunca deneyimlediği her şey, bir dereceye kadar sonraki davranışlarını etkiler. İşte hayvanlar için klasik koşullandırma taktiğini uygulama hakkında bilgiler…

Asosyal Öğrenme

İlişkisel öğrenmenin iki biçimi var: klasik koşullanma ve edimsel koşullanma.

Nobel ödüllü Rus fizyolog Ivan Pavlov tarafından keşfedilen klasik koşullanma, çevresel bir uyaran ile doğal olarak oluşan bir uyaran arasındaki ilişkiler aracılığıyla gerçekleşen bir öğrenme süreci. Pavlovian veya yanıtlayıcı koşullandırma olarak da bilinen öğrenme prosedürü, biyolojik olarak güçlü bir uyaranı (yiyecek) daha önce nötr olan bir uyaranla (bir zil) eşleştirir.

Burrhus Frederic (B.F.) Skinner edimsel koşullanmanın babası olarak kabul edilir. Çalışmaları, klasik koşullanmanın karmaşık davranışın tam bir açıklaması olamayacak kadar basit olduğu görüşüne dayanır. Davranışı anlamanın en iyi yolunun, bir eylemin nedenlerine ve sonuçlarına bakmak olduğuna inanır.

Edimsel davranış iki koşulu karşılar: Açıkça tetikleyici bir uyaranın olmaması anlamında, bir hayvan tarafından özgürce yapılır. Frekansın artması ya da azalmasına neden olunabildiği kadar, sonuçları itibariyle de pekiştirmeye ve cezalandırmaya açık.

klasik koşullandırma

Klasik Koşullandırma Nasıl Uygulanır?

Klasik şartlandırma, doğal olarak oluşan bir refleksin önüne nötr bir sinyal yerleştirmeyi içerir. Pavlov’un köpeklerle yaptığı klasik deneyinde, nötr sinyal bir tonun sesi ve doğal olarak oluşan refleks, yiyeceğe tepki olarak salya akıtmaydı. Nötr uyaranı çevresel uyaranla (yiyeceğin sunumu) ilişkilendirerek, yalnızca tonun sesi salya salgılama tepkisini üretir.

Köpekler normalde zilleri duyduklarında salya akıtmaz. Tepki, köpeklerin zilin yiyeceğin yakında varacağının güvenilir bir göstergesi olduğunu öğrenmesi nedeniyle gerçekleşti. Bu tür bir öğrenme, büyük bir evrimsel avantaj. Bir avcının yaklaştığını gösteren olayları belirlemek, hayvana kaçması için zaman verir. Aynı şekilde, erken gıda göstergelerine tepki vermek, önce kaynağa ulaşmak anlamına gelir.

Klasik koşullanmanın bir diğer ünlü örneği, John B. Watson’ın Küçük Albert olarak bilinen bir çocukta bir korku tepkisinin koşullandığı deneyi. Çocuk başlangıçta beyaz bir fareden korkmadı. Ancak fare tekrar tekrar yüksek, korkutucu seslerle eşleştirildikten sonra, çocuk fare varken ağlıyordu. Çocuğun korkusu, fareye benzeyen diğer tüylü beyaz nesneler için de geçerli oldu.

Klasik Koşullanmanın Varsayımları

Klasik koşullanma, psikolojide davranışçılık olarak bilinen düşünce okulu üzerinde büyük bir etkiye sahip. Davranışçılık şu varsayıma dayanır:

  • Tüm öğrenme, çevre ile etkileşimler yoluyla gerçekleşir.
  • Çevre davranışı şekillendirir.
  • Düşünceler, hisler ve duygular gibi içsel zihinsel durumları dikkate almak, davranışı açıklamada yararsız.
  • Kediler ve Klasik Koşullanma

Kediler de çeşitli şekillerde öğrenir ve kedi eğitiminin çeşitli tekniklere dayalı bir temeli olur. Klasik şartlandırma, kedilere istenen tepkiyle ilişkili belirli bir sese, kokuya veya davranışa şartlanmayı öğrenmeyi veya şartlanmayı öğretmek için kullanılan bir teknik. Örneğin, konserve açacağı sesi (yiyecekle ilişkili) kedinin mama kasesine koşarak gelmesini tetikler. Veya tıklama eğitimi sırasında bir tıklama sesi, bir yiyecek ödülü ile ilişkilendirilir ve kedinin ne yapmasını istediğinizi iletmek için kullanılır.

Paylaşan heymypet