“Hadi mesai vakti!” cümlesini duyunca hevesle işine koşan insanlara rastlamak pek bir nadir. Ancak bu durum, bizim görme engelli terapi köpeği Harley için geçerli değil. Hatta sahibine göre Harley, tüm gün boyunca bu cümleyi duymayı bekliyor.
10 yaşında Labrador cinsi patili dostumuz, 5 yaşındayken görme yitisini kaybetti. Bir gün sahibi, Harley’in gözünün yaşardığını gördü. Göz damlalarını damlattı ve bir sorun olduğunu düşünmeden hayatına devam etti. Fakat ertesi sabah Harley’in gözlerinin tamamen görmediğini fark etti. Hızlıca veteriner hekime götürdü dostunu ancak geç kalmıştı. Harley, bir gecede glokom yüzünden görme yitisini kaybetti. “Daha birkaç hafta önce veteriner hekim ziyaretine gitmiştik. Normalde köpeklerde glokom aniden ortaya çıkmıyor ama hastalık Harley’de bu şekilde seyretti. Gerçekten garip bir durum. Veteriner hekimlerin tavsiyelerine uyarak gözlerini yerinden çıkardık. Aksi takdirde baskı yapıp onun canını yakıyordu.”
PEKİ HARLEY NASIL GÖRME ENGELLİ TERAPİ KÖPEĞİ OLDU?
Patili dostumuz görme yetisini kaybettikten sonra biraz alışma sıkıntısı çekti. Kısa bir süre sonra tıpkı eskisi gibi etrafta koşup oynamaya başladı. Aşağı yukarı üç yıl önce, Amerika’da terapi köpeği eğitimi vermek için kurulmuş bir dernek Harley’e ve sahibine ulaştı. İşin güzel kısmı, görme engeli Harley’in eğitimi için sorun yaratmak bir yana, dostumuzun işi kapmasında faydası bile oldu! Sahibi, “Diğer köpekler veya başka nesneler dikkatini dağıtmıyordu. Görme engelli terapi köpeği olmak için doğmuş adeta. Engelinin tek olumsuz yanı, herkesin ona seslendiğini zannetmesi. Biraz şapşal bir durum çıkıyor ortaya. Herkes onunla konuşuyor sanıyor.” dedi.
Patili dostumuz, umutsuz veya depresyondaki hastalarla vakit geçirmeyi seviyor. Özel tercihi ise, küçük çocuklar. Çocukların yanındayken çok daha enerjik ve neşeli davranıyor. Hatta bazı çocuk hastalar, onun gözleri yüzünden orada tedavi gördüğünü düşüyor. Bu sayede onunla otomatik olarak bir yakınlık kuruyorlar. Hastanenin çocuk terapisti, “Harley’in göz rahatsızlığına rağmen neşeli olduğunu görmek, çocuklara ciddi anlamda iyi geliyor. Onun inanılmaz arkadaş canlısı bir ruhu var. Çocuklar onu gördüğünde gözleri parıl parıl parlıyor. Onun enerjisinden ve dirayetinden güç alıyorlar. Hastalıktan kurtulup mutlu olabileceklerine inanıyorlar böylelikle.” diyerek patili dostumuzun önemini vurguladı.
Güzelim Harley’in hikayesini bitirdik böylece. Peki ya görme engelli köpeklerle nasıl iletişime geçilir ve onları evlerimizde nasıl ağırlayabiliriz? Bu sorulara kısmen bir cevap oluşturabilsin diye biraz araştırma yaptık ve bir yazı kaleme aldık. Görme engelli köpekleri anlama rehberine buradan ulaşabilirsin!