Çocukların hayvanları nasıl sevdiklerini hepimiz biliyoruz. Hele hayvanlarla ilgili kitaplar okumaya bayılıyorlar. Yalnız çocuk kitaplarında yer alan hayvan karakterler, gerçeklikten biraz uzak olabiliyor. Bu yüzden çocuğunun hayvanlara karşı gerçekçi bir bakış açısı kazanmasını istiyorsan, bir evcil hayvan sahiplenebilirsin. İyi de, tüylü dostlarımız çocukların zihinsel gelişimine nasıl destek veriyor?
Birçok insan için evcil hayvanı ailenin favori üyesidir. Çiftlerin ilişkilerini yakınlaştırmaktan tutun da, çocuklar için oyun arkadaşı olmaya kadar pek çok konuda destek sağlarlar. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre 12 aylıktan küçük bebeği olan ailelerin %63’ünün evinde evcil hayvan olduğu ve bebek sahibi olduktan sonra bu oranda %10’luk bir artış gözlendiği ortaya çıkmış
Birçok ebeveyn, bir hayvana bakmanın tıpkı çocuk bakmak gibi ciddi bir empati ve sorumluluk gerektirdiğini bilir .Tufts Üniversitesi Doçenti Megan Mueller, “Başkalarının bakış açısının, kendisininkinden farklı olabileceğini öğrenmek, özellikle küçük çocuklar için gerçekten önemli.” diyor. Hatta Mueller’e göre çocuklar, evcil hayvanlarla, akranlarına nazaran daha kolay empati ve iletişim kurabiliyor.
Ancak evcil hayvanların çocuklar üzerindeki yararlı etkilerine ilişkin araştırmalar her geçen gün artıyor. Evcil hayvanların çocukların sosyal becerilerini geliştirdiği ve eskiye nazaran daha az hata yapmalarını sağladığı ispatlanmıştır.
Peki tüm bu olumlu etkilerin temelinde gerçekten evcil hayvanlar mı var? Yoksa sadece öyle olduğunu mu düşünüyoruz?
Araştırmacı Hayley Christian, neden sonuç ilişkisini çözmek amacıyla beş ve yedi yaşlarındaki 4.000 çocuk üzerinde bir çalışma yapıyor. Evcil hayvan sahibi olan çocukların akranlarıyla daha az sorun yaşadığını ve daha sosyal davranışlar sergilediğini keşfediyor.
Ayrı yapılan bir araştırma ise, ailesinde köpek olan 2 ila 5 yaş arasındaki çocukların, evcil hayvanı olmayanlara göre daha aktif bir yaşam sürdüğünü, ekran başında daha az zaman geçirdiğini ve ortalama olarak daha fazla uyuduklarını gösteriyor.
Evcil Hayvanlar Günlük Yaşantıyı Nasıl Etkiliyor?
Sosyo-ekonomik faktörlerin kontrol edildiği bir diğer araştırmada ise, düzenli olarak köpeklerle fiziksel aktivitede bulunan çocukların gelişimlerini daha iyi tamamladığı ispatlandı. Telethon Çocuk Enstitüsü’nde kıdemli araştırma görevlisi olan Christian, çocukluk döneminde evcil hayvan besleyen ve onlarla zaman geçiren çocukların sosyal ve duygusal gelişimleri açısından akranlarına göre daha gelişmiş durumda olduğunu söylüyor.
Yalnız tüm bu saydıklarımız tüm ailelerin bir evcil hayvan sahiplenmesi gerektiği anlamına gelmiyor. Ya da her evcil hayvanı olan çocuk akranlarına göre daha iyi durumda değil. Davranış sorunları, karmaşık tıbbi ihtiyaçlar ve hayvana bakmanın mali yükü evcil hayvanı beslerken dikkate alınması gerekenler. Evcil hayvan dostu olmayan apartmanlarda yaşayan aileler, daha da fazla engelle karşı karşıyalar.
Yine Doçent Mueller, Covid-19 salgını sürecinde evcil hayvanı olan ABD’li gençlerin, zihinsel sağlıklarını evcil hayvan sahibi olmayanlara göre daha iyi olup olmadığını araştırmış ve hayvanların hiçbir fark yaratmadığını görmüş. Bu bağlamda çocuğu olan herkesin bir evcil hayvan almasını önermediğini vurgulamış.
Salgının sırasında bir köpekle yaşamanın bize destek sağlayabileceği yollardan biri de, onlarla birlikte sosyal faydalar elde edebiliyor olmamız. Mesela köpeklerini gezintiye çıkarırken biraz da olsa sosyalleşme fırsatı yakalayabilmeleri.
Hayvanlar Çocuklar Hakkında Ne Düşünüyor?
Köpekler, insanlarla birlikte yaşamak için evrimleşmişve bizimle çok güçlü bağlar kurma potansiyeline sahip canlılar. Öte yandan kediler, özünde yalnız yaratıklardır. Öyle olsa bile, insan ev arkadaşlarını aileleri olarak görüyorlar. Ancak bu bağın çocuklara yansıması, evcil hayvanın kendi yaşam deneyimlerine bağlıdır.
Hem kedilerin hem de köpeklerin insanları tanıması için 8 ila 16 haftası vardır. Bu dönemde insanlara alışır ve onları gözlemlerler. Bradshaw, “Yavruların altı aya kadar çocuklarla hiç tanışmamış olmaları durumunda oldukça olumsuz tepkiler gösterebilir diyor. “Bebek yetişkin bir insan gibi değil. Çok daha küçük. Ayağa kalkamıyor. Yetişkin bir insandan çok farklı sesler çıkarıyor ve yetişkin bir insandan çok farklı kokuyor.”
Bir evcil hayvanın dünyayı nasıl gördüğünü anlamak, ev ahalisiyle iyi geçinmesini sağlamak için hayati önem taşır. Eve getirilen yeni bir bebek karyolasına veya bebek arabasına idrarını yaparsa, hemen sonuçlara odaklanmak kolay. Sana göre bebeğin olacağı için kıskandı ve o yüzden yatağa işedi değil mi? Bradshaw’a göre; “Tabii ki bebeğin olacağını bilmiyorlar. Evdeki koku ortamı değişti ve kendi referans noktalarını kaybettiği için işaret bırakıyor.”
Bradshaw, hem kediler hem de köpeklerin koku alma duyuları çok güçlü ve neredeyse hayatlarını şekillendiriyor. Bu nedenle, evde bir sürü yeni koku olması; tanımadığın birinin gelip evinin duvarlarını zıt renklerle boyaması gibi. Öte yandan tanıdık kokular onları mutlu eder. Bir deneme yapan Bradshaw ve meslektaşları, bir köpeğin sahibi tarafından giyilen tişörtü yatağına koyarak tanıdık kokuyu duyduğunda çok mutlu olduğunu söylüyor.
Evcil hayvanlarımızı antropomorfize etmemek – yani onlardan insan gibi düşünmelerini ve davranmalarını beklemek – konu bir çocuğun güvenliği olduğunda özellikle önemli. Bradshaw, “Bir köpeğin herhangi bir durumda nasıl tepki vereceğinden asla %100 emin olamazsınız” diyor. “Köpeği farklı bir davranış biçimine sokabilecek bir sürü şey var. Belki de sahibinin daha önce hiç görmediği bir davranış.”
Sonuç olarak, her çocuk-evcil hayvan ilişkisi; kendine özgü tuhaflıkları, faydaları ve tuzakları ile benzersizdir. Araştırmacılar, bir çocuğun evcil hayvanlarıyla olan ilişkisindeki karşılıklı faydanın ne olduğunu daha yeni anlamaya başlıyor.
Bu arada çocuklar, evcil hayvanlarını hayatlarındaki en önemli varlıklardan biri olarak görürler. Tabii kimseye sırlarını anlatmayan bir sırdaş da….
Senin tüylü dostunla çocuğunun arası nasıl? Sence de evcil hayvanlar çocukların zihinsel gelişimine destek oluyor mu? Lütfen deneyimlerini bizimle paylaş. Öyle çok merak ediyoruz ki!